fenbilimleri.net Bilim ve Teknoloji Ölümcül Dehalar: Kendi İcatlarıyla Hayatını Kaybeden Mucitler

Ölümcül Dehalar: Kendi İcatlarıyla Hayatını Kaybeden Mucitler

İnsanlık tarihini değiştiren birçok icat, mucitlerinin ismini sonsuza dek yaşattı. Morse alfabesi Samuel Morse’un, pastörizasyon Louis Pasteur’ün, Rubik Küpü Ernő Rubik’in adını taşırken, saksafon Adolphe Sax’ın ve Jakuzzi Candido Jacuzzi’nin soyadıyla anılıyor. Ancak bazı mucitler, kendi geliştirdikleri icatların kurbanı oldu. Bu yazıda, tarihe trajik bir şekilde geçen bilim insanları ve mühendislerin öykülerine odaklanıyoruz.

Gökyüzünden Ölüm: Paraşüt Mucitlerinin Sonu

Robert Cocking, tarihte paraşütle atlama sırasında hayatını kaybeden ilk kişi oldu. İngiliz suluboya ressamı Cocking, 24 Temmuz 1834’te Royal Nassau balonu ile Londra’dan havalandı ve 1.500 metre yükseklikteyken kendi tasarladığı paraşütü ile atladı. Ancak kumaşın ters dönmesi sonucu yere çakıldı. Hesaplamalarında büyük bir hata yapmıştı: Paraşütün ağırlığını yeterince dikkate almamıştı.

Yaklaşık 80 yıl sonra, Franz Reichelt benzer bir kaderle karşılaştı. Bir Fransız terzi olan Reichelt, pilotlar için uçaktan atlandığında paraşüte dönüşen bir kıyafet geliştirmek istiyordu. Testlerini mankenlerle yapan mucit, 4 Şubat 1912’de Eyfel Kulesi’nin 57 metre yüksekliğinden atlamaya karar verdi. Basının karşısında yaptığı atlayışın ardından paraşütü açılmadı ve yere çakılarak hayatını kaybetti.

Denizin Ortasında Kaybolan Bir Deha: Henry Winstanley

Henry Winstanley, 17. yüzyılın sonunda İngiltere kıyılarında Eddystone Kayalıkları üzerinde tarihin ilk açık deniz deniz fenerini inşa etti. 1698’de tamamladığı fener, gemilerin batmasını engellemeye yardımcı oldu. Ancak Winstanley tatmin olmadı ve yapıyı daha da güçlendirmek için 40 metreye yükseltti.

1703’te, İngiltere tarihinin en şiddetli fırtınası meydana geldi. Winstanley, fırtınaya rağmen geceyi deniz fenerinde geçireceğini açıkladı. Ancak ertesi sabah ne fenerden ne de mucidinden eser kalmıştı. Fırtına, onunla birlikte tüm yapıyı okyanusun derinliklerine sürükledi.

Elektrikle Oynayan Bilim İnsanları

Elektrik üzerine yapılan çalışmalar bilim dünyasında devrim yarattı, ancak bu alanda çalışan bazı araştırmacılar için ölümcül bir sonuç doğurdu.

Georg Wilhelm Richmann, ilk ilkel kondansatör olan Leyden Kavanozu’nu geliştiren bilim insanlarından biri olarak elektrik araştırmalarına büyük katkı sağladı. 6 Ağustos 1753’te, evine yerleştirdiği yıldırımı çeken bir çubukla atmosferik elektriği ölçmeye çalışırken alnına doğrudan bir elektrik kıvılcımı isabet etti. Patlama sonucu öldü.

Kendi tasarladığı bir deney sonucu hayatını kaybeden Richmann için İngiliz bilim insanı Joseph Priestley, 1767’de “Her elektrikçiye Richmann kadar görkemli bir ölüm nasip olmaz” diye yazdı.

Baskı Makinelerinin Devrimi ve Trajik Bir Kaza

Modern gazeteciliğin temel taşlarından biri olan döner baskı makinesi, William Bullock tarafından geliştirildi. 1860’larda Amerikalı mucit, kağıtları otomatik olarak besleyen ve hızlı baskı yapabilen bir makine tasarladı.

Ancak 1867’de Philadelphia Public Ledger gazetesine kurulmakta olan makinelerden birinde bir kayış kasnaktan çıktığında, Bullock eski bir yöntem denemeye karar verdi. Tekme atarak makineyi tekrar çalıştırmak istedi. Ancak ayağı mekanizmaya sıkıştı. Kangren gelişti ve birkaç gün sonra ameliyat sırasında hayatını kaybetti.

İcadı Kendi Hayatına Mal Olan Mucitler ve Bilim İnsanları

Bu ölümler, bilimin ve teknolojinin ilerleyişi için büyük fedakarlıkların yapıldığını gösteriyor. Robert Cocking ve Franz Reichelt, uçuş ve paraşüt sistemleri üzerine çalışırken ölümcül hatalar yaptılar. Henry Winstanley, fırtınanın gücünü hafife alarak deniz fenerinde kayboldu. Georg Wilhelm Richmann, elektrikle ilgili bir deney yaparken hayatını kaybetti. Ve William Bullock, kendi geliştirdiği baskı makinesinin kurbanı oldu.

Ancak bu kayıplara rağmen, mucitlerin mirası bilim ve teknolojide büyük ilerlemelere yol açtı. Bugün paraşüt sistemleri, deniz fenerleri, elektrik yalıtımları ve baskı makineleri, onların bıraktığı miras sayesinde modern dünyamızın ayrılmaz bir parçası haline geldi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *