Güncel Fen Bilimleri Dokümanlarından Haberdar Olmak İçin Whatsapp Grubumuza Katılın.

Araba Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Araba Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler (Detaylı Rehber)

Uzun yıllardır direksiyon başında olan, otomotiv mühendisliği ve araç bakımına dair Türkçe ve İngilizce teknik yayınlar ile belgeselleri yakından takip eden biri olarak size net bir tavsiye vereyim: Araba almak, düşündüğünüzden çok daha fazla dikkat ister… Araba almak öyle “market alışverişi” gibi kolay değil. Yanlış seçim yaptığınızda, “Bunu iade etmek istiyorum!” diyecek kimseniz de yok! 🚗💨 Kahvenizi alın, çünkü bu yazı biraz uzun sürecek. ☕ Yazı bittiğinde ise araba alırken bilmeniz gereken her şeyi bileceksiniz! Hazırsanız başlayalım!

1. Şase İşlemli mi ?

Şase Nedir?

Şase, bir aracın taşıyıcı iskeletidir ve aracın tüm parçalarının monte edildiği ana yapıdır. Araç güvenliği, dayanıklılığı ve performansı büyük ölçüde şasenin sağlamlığına bağlıdır. Şase, aracın kimliği olarak da kabul edilir ve her aracın şase numarası, şase üzerine özel tekniklerle yazılır. Şase numarası benzersizdir.

Şase Nedir?
Bir aracın taşıyıcı iskeleti olan şase, güvenlik ve dayanıklılık açısından en kritik parçadır.

Şase İşlemli Ne Demek?

Normal şartlarda otomobiller, fabrikada milimetrik mühendislik hesapları ile üretilir ve aracın en sağlam, en kritik bölümü olan şase kusursuz şekilde monte edilir. Araç şasesi, otomobilin güvenlik yapısını belirleyen ana iskelet görevi görür. Ancak bir araç kaza yaptığında şase eğilebilir, bükülebilir hatta kırılabilir. Normalde bu tür hasarlarda araç hurdaya ayrılmalıdır; fakat bu, sahibinin aracı piyasa değerinin çok altında satması anlamına gelir. Bu yüzden bazı araç sahipleri, şase onarımı yaptırarak eğilen veya bükülen şaseyi düzeltir, kırılan bölgeleri kaynak ile birleştirir. Eğer bir otomobilin şasesinde bu tür onarım, düzeltme veya kaynak işlemleri yapılmışsa, o araç şase işlemli olarak tanımlanır.

Kısacası: Şase işlemli araç, geçmişte kaza yapmış ve ana iskeletinde fabrikadan farklı bir müdahale yapılmış otomobildir.

Şase İşlemli Ne Demek?
Kaza sonrası şasesi ön taraftan paramparça olan bir araç.

Şase İşlemli Araba Alınır mı?

İlk Senaryo: Fabrika Ayarına Geri Döndüyse?

Diyelim ki bir araç ağır bir kaza geçirdi ve şasesi ciddi şekilde eğildi. Sanayide deneyimli ustalar tarafından, gelişmiş makineler ve preslerle şase orijinal fabrika ayarında olacak şekilde düzeltildi. Görünüşte her şey tam, şase düzelmiş gibi görünüyor. Ancak, bu düzeltme işlemi şasenin orijinal yapısal dayanıklılığını tamamen geri getirmez.

Örneğin, bu araç daha önce 100 km/sa hızla yaptığı bir kazada şaseye ağır hasar aldıysa, aynı hız ve koşullarda tekrar bir kaza yaşandığında, eski hasarın bulunduğu bölgede şase artık dayanamayabilir.  Zayıflamış noktadan kopabilir, hatta aracın yapısı kağıt gibi katlanabilir. Bu durum, sürücünün ve yolcuların güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye atar.

Yani, “şase işlemli” olarak adlandırılan araçlarda, şasenin onarımı görünürde başarılı olsa da, yapısal bütünlük ve dayanıklılık eski haline tam olarak dönmez. Bu nedenle, şase işlemli araçların sürüş güvenliği ve ikinci el değeri, hasar görmemiş araçlara kıyasla önemli ölçüde düşer.

Peki Ya Çok Ucuzsa?

Diyelim ki şase işlemli bir araç karşınıza çıktı ve fiyatı piyasadaki diğer araçlara göre yarı fiyatına. Eğer bu arabayı sadece şehir içinde, yani 50, 60, 70 km hızlarla kullanacaksanız, çok fazla problem olmaz diyebiliriz. Çünkü düşük hızlarda olası darbeler şasenin zayıf noktasını fazla zorlamaz. Dolayısıyla bazen bu tür araçlar, bütçesi sınırlı olanlar için geçici bir çözüm olabilir.

Ama bu aracı şehir dışına, otoyola, yani 90, 100, 110 km ve üzeri hızlara çıkarırsanız iş değişir. Bu hızlarda şasenin daha önce hasar aldığı, düzeltildiği o kritik noktalar büyük risk oluşturur. Hızla bir kaza yaparsanız, o eski hasar bölgesinden kağıt gibi ikiye katlanabilir.

Şase işlemli arabayı sadece şehir içi, düşük hızlarda kullanacaklar düşünsün, çok uzun yol yapacaklar kesinlikle uzak dursun. Hele hele yüksek hız yapacaksanız, böyle araçlardan uzak durun ki yolda canınızı tehlikeye atmayın. Araba ucuz diye can güvenliğinizi riske atmaya hiç gerek yok.

İkinci Senaryo: Fabrika Ayarına Geri Dönmediyse?

Bazı kazalar sonrası şase onarımı ne yazık ki tam anlamıyla düzgün yapılmaz. Şase, fabrikadan çıktığı gibi milimetrik ölçülerde ve kusursuz sağlamlıkta olmalı. Ancak bazı araçlarda şase yamuk bir şekilde, hatalı kaynaklar ve yanlış pres işlemleriyle düzeltilir. Bu durumda araç, fabrikadaki sağlam ve dengeli yapısını kaybeder.

Fabrika ayarında düzeltilmemiş bir şase arabanın sürüş dinamiklerini bozar. Mesela araç sürekli sağa ya da sola çekebilir, direksiyon zor toparlanır. Virajlarda aracın savrulma riski artar, ani frenlerde dengesizleşir. Yani şase düzgün değilse aracın kontrolü zordur, bu da sürücünün işini ciddi şekilde zorlaştırır ve tehlikeleri artırır.

Şasesi yamuk olan bir araçla 500 kilometrelik uzun bir yolu hayal edin; sürekli yoldan sapma, direksiyonun kendi kendine kayması ve araç kontrolünde zorlanmak, sürüşü yorucu ve riskli hale getirir. Böyle bir aracı uzun yolda kullanmak hem konforu düşürür hem de güvenlik açısından sorun yaratır.

Şoförün sadece birkaç saniyeliğine direksiyonu bırakması bile büyük tehlike oluşturur. Şehir içinde ya da uzun yolda, anlık bir dalgınlıkla direksiyonu tamamen bıraktığında araç aniden sağa çekebilir. O sırada sağda başka bir araç varsa çarpışma kaçınılmazdır. Daha da kötüsü, araç sola çekip karşı şeride geçebilir ve kafa kafaya kaza yaşanabilir.

Bu tür küçük anlar bile şasenin düzgün olmaması halinde çok tehlikeli sonuçlar doğurur. Bu yüzden, yamuk şaseye sahip araçlarla sürüş esnasında tam konsantrasyon şarttır. Yani bu tür araçlar sürücüyü sürüş esnasında gerçekten çok fazla yorar.

Şase İşlemli Araç Nasıl Anlaşılır?

Şase işlemli araçlar, geçmişte kaza geçirip ana iskeletinde (şasesinde) onarım yapılmış araçlardır. Bu tür araçların ikinci el piyasasında tespiti çok önemlidir çünkü şase hasarı aracın güvenliği, yol tutuşu ve uzun ömürlülüğü üzerinde doğrudan etkilidir. Ancak bu hasar her zaman kolayca anlaşılmaz; bazı durumlarda profesyonel ustaların bile dikkat etmesi gerekir. İşte şase işlemli bir aracı anlamanın en kritik yöntemleri:

1. Ekspertiz Raporu ve Ekspertiz Seçimi
Bir aracı almadan önce mutlaka ekspertize göstermek gerekir, fakat burada önemli bir ayrıntı var: Her ekspertiz doğru sonuç vermeyebilir. Bazı eksperler şasesi tamamen sağlam bir araca “şase işlemli” diyebilir, bazıları ise gerçekten işlemli bir araca “işlemsiz” raporu verebilir. Bu nedenle özellikle pahalı araçlarda mutlaka birden fazla, tanınmış ve güvenilir ekspertize gitmek gerekir.

2. Şase Numarası Kontrolü ve Change Olayları
Normalde her aracın kendine özgü bir şase numarası vardır ve bu numara aracın kimliği gibidir. Ancak Türkiye’de “change” olarak bilinen yöntemle, pert olmuş bir aracın şasesi, yurt dışından kaçak olarak getirilen başka bir araca uygulanabiliyor. Bu durumda şase numarasını kontrol etmek yeterli olmayabilir. Change tespiti çok zordur, bu yüzden yine pahalı araçlarda birden fazla usta ekspertizin görüşünü almak şarttır.

3. Görsel İnceleme
Kaynak izleri, boya ton farkları, paslanma gibi belirtiler şase işlemine işaret edebilir. Ancak bazı ustalar o kadar profesyonel çalışır ki, çıplak gözle bakıldığında bu farklar hiç belli olmaz. Sadece görsel incelemeye güvenmek büyük risk taşır.

4. Direksiyon ve Süspansiyon Testi
Bu yöntem, özellikle yüksek hızlarda kaza geçirmiş araçları anlamada en etkili yöntemlerden biridir. Çok yüksek hızlarda hasar görüp düzeltilmiş bir şase, hiçbir zaman tam anlamıyla fabrika ayarına geri dönmez. Böyle araçlarda yüksek hızda direksiyon toplama sorunları, titreme veya yön sapmaları mutlaka görülür. Ancak burada önemli bir nokta var: Eğer araç düşük hızda bir kazada çok az hasar aldıysa ve bu hasar usta işi mükemmel şekilde düzeltildiyse, direksiyon sorunsuz olabilir. Dolayısıyla bu test, daha çok büyük kazaları anlamada etkilidir.

5. Teker ve Amortisör Tepe Hizaları
Şase tam düzeltilmediyse genellikle sol ve sağ teker hizaları farklı olur. Bu, amatör bir kontrol yöntemi olarak düşünülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, bazı ustalar salıncak (tabla) parçalarını milimetrik ileri geri ayarlayarak yamuk şasede teker hizalarını eşitleyebilir. Bu durumda amortisör tepelerine bakmak gerekir; eğer amortisör tepeleri farklı hizada ise şase yamuktur.

Özetle;
Şase işlemli bir aracı anlamak tek bir yöntemle değil, birden fazla kontrol yöntemiyle mümkündür. Özellikle pahalı araç alırken tek bir eksperin görüşüyle yetinmeyin; birden fazla, tanınmış ve işinde uzman eksperden rapor alın. Change, gizli kaynak ve profesyonel düzeltmelerin tespiti zordur. Ne kadar dikkatli olursanız, ileride yaşayacağınız maddi ve güvenlik risklerini o kadar azaltırsınız.

2. Sıfır mı İkinci El mi?

Araç alırken akla gelen en büyük soru: “Sıfır mı alsam, ikinci el mi?”
Cevap; bütçenize, kullanım amacınıza, vergi yükünüze ve parça maliyetlerine ne kadar katlanabileceğinize bağlıdır.

Sıfır Araç Avantajları:

  • Fabrika çıkışlı, el değmemiş, gizli hasar riski yok.
  • Garanti kapsamında olduğu için mekanik arızalar cebinizi yakmaz.
  • Boya, değişen, şase derdi olmaz.

      Sıfır Araç Dezavantajları:

      • Yüksek yıllık vergi: Motor hacmi yüksek yeni araçlarda vergiler ciddi boyuta ulaşır.
      • Satışa çıkar çıkmaz değer kaybı (0 km aracın bayiden çıkar çıkmaz %5-10 değer kaybetmesi normaldir).
      • Parça maliyetleri çok yüksek: Örneğin sıfır bir aracın farı 10.000 TL olabilirken, 15 yaşında bir aracın farı 2.000 TL civarında olabilir.
      • Bir kaza veya arıza durumunda, sıfır bir araçta onlarca parçanın değişimi toplamda 100.000 TL’ye ulaşabilir. Aynı onarım, 15 yaşında bir araçta 20-25 bin TL’ye yapılabilir.
      • Araba piyasasında sıkça söylenen “Firmalar arabadan değil, araba parçalarından para kazanır” sözü de bu durumu özetler.

                İkinci El Araç Avantajları:

                • Düşük yıllık vergi: Yaşlı araçlarda vergi yükü çok daha hafif olur.
                • Daha uygun fiyatla alınır, aynı bütçeyle daha yüksek segment veya dolu paket tercih edilebilir.
                • Parça fiyatları genelde ucuzdur, onarım maliyetleri sıfır araçlara göre çok daha düşüktür.
                • Doğru ekspertiz ile temiz bir araç bulunursa maliyet/performans açısından oldukça mantıklıdır.

                  İkinci El Araç Dezavantajları:

                  • Gizli hasar, şase işlemi, change gibi riskler.
                  • Ekspertiz raporlarının yanıltıcı olabilmesi.
                  • Kullanım geçmişini tamamen bilmek zordur.

                      • Bütçeniz geniş, vergiler ve parça maliyetleri sizi zorlamayacaksa, uzun yıllar kullanmayı planlıyorsanız sıfır araç mantıklı.

                      • Ama düşük vergi, ucuz parça ve uygun fiyata odaklanıyorsanız, temiz ikinci el araç çok daha ekonomik bir tercih olacaktır.
                      • Tek şart, ikinci elde iyi ekspertiz, iyi araştırma, temiz geçmiş üçlüsünü yakalamak.

                      3. Vergi ve Yedek Parça Giderlerini Araştırın

                      Araç alırken sadece satın alma fiyatına odaklanmak büyük hata olur. Uzun vadede sizi en çok zorlayacak kalemler, yıllık vergi ve yedek parça giderleri olacaktır. Bu yüzden araç seçiminde bu iki unsuru mutlaka iyi araştırmalısınız.

                      Yıllık Motorlu Taşıtlar Vergisi

                      Motor hacmi büyüdükçe ve aracın yaşı düştükçe, ödenecek vergi miktarı da artar. Sıfır ve yeni araçların vergisi, özellikle yüksek motor hacmine sahip modellerde çok yüksek olabilir. Örneğin 1500 cc altı araçlar daha uygun vergi diliminde olurken, 2000 cc ve üzeri modellerde vergi oldukça yüksek seviyelere çıkar.
                      İkinci el ve yaşlı araçlarda ise vergi oranları çok daha düşüktür. Bu nedenle bütçenizi planlarken yıllık vergi yükünü mutlaka göz önünde bulundurun.

                      Yedek Parça ve Bakım Maliyetleri

                      Aracın markası, modeli ve yaşı yedek parça fiyatlarını belirleyen en önemli faktörlerdir. Sıfır araçların orijinal yedek parçaları genellikle pahalıdır ve küçük bir onarım bile yüksek maliyet çıkarabilir. Özellikle lüks ve ithal araçlarda far, tampon, kapı gibi parçaların fiyatları çok yüksek olabilir.
                      Öte yandan, ikinci el ve daha yaşlı araçlarda yedek parça fiyatları çok daha uygundur. Hem orijinal hem de muadil parçalar piyasada daha yaygın bulunur, bu da bakım ve onarım masraflarını düşürür.

                      Doğru Araştırma ile Tasarruf Edin

                      Satın almayı düşündüğünüz aracın model ve yılını baz alarak, vergi ve yedek parça maliyetlerini önceden araştırın. Online forumlar, servis fiyat listeleri ve kullanıcı yorumları size önemli ipuçları verir.
                      Unutmayın, düşük satın alma fiyatı sizi yanıltmasın; yüksek vergi ve yedek parça masrafları, aracın toplam sahip olma maliyetini ciddi şekilde artırabilir.

                      4. Yakıt Tüketimi ve Performans

                      Yakıt tüketimi, aracın motor hacmi, ağırlığı ve sürüş koşullarına göre değişiklik gösterir. Düşük beygirli ve hafif araçlar, özellikle şehir içi kullanımlarda daha az yakıt harcar. Motor hacmi büyüdükçe ve araç ağırlaştıkça yakıt tüketimi de artar.

                      Araç, düz yollarda, şehir içinde ve trafiksiz bölgelerde kullanılacaksa, yakıt tüketimi açısından düşük hacimli motorların tercih edilmesi daha ekonomiktir.

                      Ancak; uzun yola çıkılacaksa, araç yokuşlu ve dağlık arazilerde kullanılacaksa ya da trafikte sık sık dur-kalk yapılacaksa, aracın beygir gücünün yüksek olması gerekir. Çünkü düşük beygirli araçlar, sıcak havalarda dur-kalk trafiğinde ya da yokuş çıkarken motor hararetine sebep olabilir, uzun yolculuklarda ise zorlanabilir.

                      Performans beklentisi yüksek sürücüler için yüksek beygir gücü, aracın bu zorlu koşullarda güvenle çalışmasını sağlar. Öte yandan, düz ovalarda yaşayan, şehir içinde seyahat eden ve uzun yol yapmayan sürücüler için yüksek beygir gücüne ihtiyaç yoktur. Bu durumlarda düşük beygirli araçlar hem yakıt tüketimi açısından avantajlı olur hem de gereksiz masrafların önüne geçilir.

                      • Düşük beygirli araçlar ilk bakışta ekonomik görünse de, zorlu kullanım koşullarında daha fazla motor arızası riski taşıdığından uzun vadede maliyetli olabilir. Bu nedenle yakıt tüketimi ve performans tercihi yapılırken aracın kullanılacağı koşullar mutlaka dikkate alınmalıdır.

                      5. Marka ve Modelin Piyasadaki Durumu

                      Araç satın alırken, markanın Türkiye pazarındaki durumu büyük önem taşır. Eğer marka Türkiye’den çekilmiş, çekilme ihtimali yüksek ya da pazarda çok yeni ise, ileride yedek parça bulmak ve servis hizmetlerinden yararlanmak zorlaşabilir. Türkiye’de köklü ve uzun yıllardır varlığını sürdüren markalar, yedek parça tedariği ve teknik destek açısından daha avantajlıdır. Bu nedenle satın almayı düşündüğünüz aracın markasının Türkiye’de ne kadar köklü olduğunu ve piyasadaki durumunu araştırmak, uzun vadede karşılaşabileceğiniz sorunların önüne geçmenize yardımcı olur. Markanın Türkiye pazarında kalıcı olup olmayacağına dair güncel gelişmeleri takip etmek, doğru araç seçimi yapmanızı sağlar.

                      Yedek Parça ve Servis Desteği Yaş Sınırı

                      Bazı otomobil markaları, araçların belirli bir yaşın altındaki modellerine yedek parça ve servis desteği sunarken, daha eski modellere bu hizmetleri kısıtlayabilir veya tamamen kesebilir. Özellikle 10 yıl ve üzeri araçlarda, yedek parça bulunabilirliği azalabilir ve servis hizmetleri sınırlanabilir. Bu durum, aracın bakım maliyetlerini artırabilir ve kullanımı zorlaştırabilir. Bu nedenle, tercih ettiğiniz marka ve modelin servis ve yedek parça politikasını önceden öğrenmek, ileride yaşayabileceğiniz sorunları en aza indirmek açısından önemlidir.

                      Muadil Parça Piyasasının Yaygınlığı

                      Bazı araçların muadil parça piyasası o kadar yaygındır ki, adeta köşedeki bakkaldan su ister gibi kolaylıkla bulunabilir. Bu, yedek parça teminini kolaylaştırır ve maliyetleri düşürür. Özellikle Türkiye’de çok kullanılan ve yaygın markaların araçlarında, orijinal parça bulunmasa bile alternatif ve uygun fiyatlı muadil parçalar bulunabilir. Araç alırken, seçtiğiniz modelin muadil parça piyasasının ne kadar canlı olduğunu araştırmak, hem bakım hem de onarım süreçlerinde size büyük kolaylık sağlar.

                      İkinci El Satış Hızı

                      Bazı marka ve modeller ikinci el piyasasında çok hızlı satılırken, bazıları aylarca alıcı bulamayabilir. Satış hızını etkileyen faktörler arasında markanın bilinirliği, güvenilirliği, yedek parça bulunabilirliği ve modelin popülerliği önemli rol oynar. Türkiye’de yaygın kullanılan ve güvenilirliği kanıtlanmış markalar, genellikle daha hızlı el değiştirir. Araç satın almadan önce, seçtiğiniz marka ve modelin ikinci el piyasasındaki satış hızını araştırmak, ileride aracınızı elden çıkarmak istediğinizde zaman ve değer kaybı yaşamanızı önleyebilir.

                      Bitirirken... Yakıt Türü ve Araç Teknolojisi

                      Yazımızı sonlandırırken çoğu araç alacak kişinin gözden kaçırdığı önemli iki noktaya dikkat çekmek istiyoruz. Benzin, Lpg, Dizel araç.. ve araçlardaki yeni nesil pahalı teknolojiler..

                      Dizel araçlar, mazot fiyatlarının uygun olduğu dönemlerde ekonomik ve popüler bir seçenekti. Ancak günümüzde mazot ve benzin fiyatlarının birbirine yaklaşmasıyla, dizel araçların yakıt maliyet avantajı azaldı. Kısa mesafelerde sık kullanılan dizel araçlar, motor tam olarak ısınmadığı için kurum oluşumuna ve performans düşüklüğüne neden olur. Bu durum, özellikle şehir içi kullanımda dizel araçların motor ömrünü kısaltabilir. Ayrıca dizel motorlarda bulunan turbo ve diğer gelişmiş parçalar, arıza durumunda yüksek bakım ve onarım maliyetleri getirebilir. “Turbo olmayan araçlarda turbo arızası olmaz” ifadesi, ekstra masraflardan kaçınmak isteyenler için önemli bir ayrıntıdır.

                      Benzinli araçlar ise şehir içi kullanımda daha avantajlıdır. Daha az karmaşık motor yapısı ve daha düşük bakım maliyetleri, benzinli araçları özellikle günlük kullanım için ideal kılar.

                      LPG araçlar, yakıt tasarrufu sağladığı için tercih edilir. Ancak LPG’nin motor içi kuruluğa neden olması ve benzin gibi motoru temizleyici özellik taşımaması sebebiyle, uzun vadede motor yıpranmasına sebep olabilir. Sıralı veya düz sistem LPG’li araçlarda sürücüler çoğunlukla uzun süre benzin yerine LPG kullanmayı tercih eder. Bu durum motorun daha fazla kirlenmesine yol açabilir. LPG’li araçlarda motor sağlığını korumak için periyodik benzin kullanımı önemlidir.

                      Ayrıca, yeni nesil araçlarda bulunan otomatik camlar, sensörler ve diğer elektronik sistemler, kullanım kolaylığı sağlasa da arıza riskini ve onarım maliyetlerini artırır. Örneğin otomatik cam arızaları, klasik elle açılan camlara göre çok daha pahalıdır. Bütçesi sınırlı olan kullanıcılar için daha az teknolojik ve mekanik açıdan basit araçlar, uzun vadede ekonomik ve güvenilir bir tercih olur.

                      Deneyimlerinizi Paylaşın

                      Araba alırken dikkat etmeniz gereken önemli noktaları paylaştık. Siz de deneyimlerinizi, sorularınızı veya eklemek istediklerinizi yorumlarda bizimle paylaşmaktan çekinmeyin. Fenbilimleri.net ailesi olarak her zaman yanınızdayız. Güvenli ve keyifli sürüşler dileriz!

                      4 Yorumlar

                      1. harika bir yazı olmuş. bir çırpıda okudum! ve kafamdaki tüm soru işaretleri gitti. genel anlamda araba alırken dikkat edilmesi gereken her şeyi açıklamışsınız. teşekkürler !

                        YanıtlaSil
                      2. Araba alırken dikkat edilecek tüm detayları açıklamışsınız

                        YanıtlaSil
                      Daha yeni Daha eski

                      İletişim Formu